Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ünlü Rüyalar?

Aşağa gitmek

Ünlü Rüyalar? Empty Ünlü Rüyalar?

Mesaj tarafından Admin Ptsi Ara. 23, 2013 11:39 pm

EVLİYA ÇELEBİ

Evliya Çelebi, 1611-1682 yılları arasında yaşamış ve dünyanın çeşitli yerlerini dolaşarak gezip gördüklerini ve hakkında bilgi topladığı şeyleri "Seyahatname" adlı muazzam eserinde toplamış bir şahsiyettir. Babasının sarayda bulunduğu dikkate alınırsa, pekala yüksek rütbelere nail olabileceği halde sevimli ve pek zeki tavrıyla buna iltifat etmemiştir. Küçük yaşlardan itibaren gezip görmeye karşı muazzam bir heves beslemiş, fakat ebeveyninden izin alamadığı için bunu gerçekleştirememiştir.

Henüz gençlik çağlarındadır. Bir gece bir rüya gördüğünü, eserinin başında nakleder. Rüyasında, İstanbul' da Yemiş İskelesi civarında Ahi çelebi Camiindedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, Peygamber Efendimizi (a.s.m.) baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadırlar. Topluluk muhteşem bir tablo arzetmektedir. Kapıdan içeri giren Çelebi, bir türlü ileriye gitmeye ve ziyarete cesaret edememektedir. Mecliste sohbete devam edilirken kapıda bir zat görür ve sonra "Korkma yavrum, benimle gel. Peygamber Efendimizi (a.s.m.) ziyaret et." der. Fakat Evliya Çelebi, bu kalabalık karşısında adeta çakılıp kalmıştır. Bir adım dahi ileri atamamaktadır. Su dağıtan bu zat, onun elinden tutar, safları yavaş yavaş geçerler.Çelebi'nin nefesi sanki kesilir duruma gelmiştir. Yaklaşırlar. Fahr-i Kainat Efendimizi ziyaret eder. Oraya gidinceye kadar aklında hep şefaat dilernek arzusu vardır, fakat heyecandan bunu unutur. "Şefaat ya Resulallah!" diyecek yerde "Seyahat ya Resulallah!" der. Cenab-ı Peygamber, gülümseyerek seyahatini müjdeler.

Çelebi, uyandığı zaman, son derece mesrur, fakat heyecandan ter içindedir. Artık büyük kapıdan izin çıktığına göre, elbette küçük kapılar müsaade edecektir. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve çeşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geç irmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar

ABRAHAM LİNCOLN

Amerika eski Cumhurbaşkanlarından Abraham LİNCOLN, 14 Nisan 1865 yılının gecesinde şu rüyayı görmüştür.

"Beyazsaray'ın hizmetkarları telaşla, oradan oraya koşuşturuyorlar.Ve herkese Cumhurbaşkanlarının öldürüldüğü haberini veriyorlar.

Sabah olduğunda gördüğü rüyayı eşine ve yakınlarına anlatır.Tedirgin olmuştur.Bu sebeple o, günki kabine toplantısında bile bu rüyadan bahsetmek lüzumunu hisseder.Abraham LİNCOLN'ün yakınları bunu hayra yorar.Ve ömrünün uzayacağına delalet edeceğini söylerler.

Aynı günün akşamı Abraham LİNCOLN ve karısı, dostlarıyla birlikte tiyatroya gitmeye karar veririler.LİNCOLN'ün oturduğu locanın kapısı aralanır.Katil tabancasındaki bütün mermeleri LİNCOL'ün üzerine boşaltır.LİNCOL, oturduğu koltuğa cansız yığılır.

Böylece, rüyanın gelecekten haber veren işareti ile bir ülkenin devlet başkanı ölümle tanışır.Gördüğü rüyanın tesiriyle tedirgin olduğu günün akşamında, rüyası gerçekleşir.

ATATÜRK'ÜN RÜYASI

26 Eylül 1938 tarihinde ******, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı. Prof. Afet İnan, olayı şöyle anlatıyor:

O geceyi rahatsız geçirdi. İlk komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında :

"Demek ölüm böyle olacak" diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı.

Salih'e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu" dedi.

******'ün burada "kuyuya düşme" sembolü ile gördüğü rüya vizyonu, kendisinin de söylediği gibi ölümünün habercisiydi. Salih Bozok'un kuyudan kurtulması ise, ******'ün vefat ettiği gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un intihar etmesi sonucu kurtarılmasını simgeliyordu...

Bu ******'ün gerçekleşen son rüyasıydı...
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 474
Kayıt tarihi : 22/12/13

https://merakliyiz.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz