Roswellin Sırrı Roswell'de çözülür

[Admin]

1996 yılı UFO olayının uzantısı olan ünlü "Otopsi Filmi" ile çalkalandı. Neydi bu Roswell olayı? Nasıl olmuştu ve kahramanları kimlerdi? Ordu mensuplarından, tanıklara kadar uzanan yalancılar zinciri; Roswell UFO kazası 20. Yüzyıl'ın en büyük medya başarısı mı? Balonlar, uçan fincan tabakları, kaybolan hemşireler, resmi araştırmacı olarak atanan UFO'cular ve daha neler... Roswell yerinde incelenerek gerçek uzmanların söylemlerine yer verildi.Roswell dosyası, şaşırtırken, ucu gerçeğe uzanan bir öyküyü de anlatıyor.

İlk defa ''Uçan Fincan Tabakları" deyimi 1947 yılında ortaya çıktı.Resmi olarak ABD, İdaho'da orman servisi için kurtarış pilotluğu yapan Kenneth Arnold, 25 Haziran'da bir kayıp uçağı Washington'daki Cascade Dağları üzerinde aramaya çıkmış ve tahminlerine göre, 4000 m. yükseklikte saatte 1200 mil hızla giden dokuz tane disk şeklinde uçan daireler gördüğünü iddia etmişti.Arnold onların hareket etmelerini ''Suyun üstünde kayan fincan tabağına'' benzetince bir gazete manşeti onlara ''uçan fincan tabakları" adını vermişti.


Bir efsanenin başlangıcı...

İki hafta sonra yani 8 Temmuz 1947'de Yeni Meksika Çölü'nde Roswell isimli bir kasabanın yakınlarında bir "uçan fincan tabağı"nın ele geçirildiği duyuldu. Ertesi gün ordu bunu düzelterek "Fincan tabağı" nın yanlış teşhis edilen bir "hava balonu" olduğunu söyledi. Böylece bütün UFO senaryolarının anası olan çirkin "Roswell Olayı" başladı. Başta önemsiz olaylar için oluşturulan heyecan patlamasına benziyordu. Yıllar boyunca Roswell olayı sık sık anıldı, yeniden değerlendirildi, anlatıldı durdu. Bu nedenle dünyadışı uygarlıklarla bağlantı kurma iddialarında çok büyük önem taşımaktadır ve yeri vardır. Tanık olduklarını iddia eden birkaç Roswell sakinine göre 1947 yılının yazında en az bir tane dünyadışı uzay aracı oraya düşmüştü. Ama, onlara göre askerler ve hükümet (Hava Kuvvetleri, FBI ve Beyaz Saray dahil) gerçekleri kasten gizletmişti ve yerel morgun eski bir işçisine göre "Uçan Fincan Tabağı''nın içinde bulunan ve insana benzeyen yaratıklara düşüşten hemen sonra Roswell'in Askeri Hava Bölge Hastanesinde otopsi yapılmıştı. Sonra bir de biliyorsunuz, "Otopsi Filmi" uyduruldu. Ondan sonra bu kalıntılar Ohio, Dayton'a götürülmüş (Bugün Wright Patterson Hava Kuvvetlerinin yeri) ve orada ilerki araştırmalar için dondurulmuştu. Yaratıkların bir tanesinin kazada ölmediğine dair dedikodular da var. Bir seneden fazla özel yapılmış gizli bir binada saklı bir vaziyette yaşamış ve orada bakılmıştı. Ama, hastanede dünyasal bir enfeksiyona yenik düşerek ölmüştü.


''Roswell'' filmi gerçeği mi anlatıyor?


Olayın üstünden neredeyse yarım yüzyıl geçtikten sonra New Mexico Eyaleti Kongre Üyesi Stepnen H. Schiff, Kongre'nin araştırma bölümü olan "General Acouting Office'e (GAO)" olayı araştırmaları için görev verdi. Askerler o zamanlar, bilgi saklamak için, yalanlar söyleyerek Roswell sakinlerini susturmak mı istemişlerdi? Çünkü birkaç Roswell'li, Temmuz 1947'de olan olaylar hakkında bir şey açıklamamaları için ölüm tehtidi bile aldıklarını anlatıyorlardı.GAO sözcüsü Cleve Corlett bu olayı araştıran kişilerin iddiasına karşı, kuruluşunun Roswell'i incelemediği konusunda ısrarlıydı. Corlett "Biz işimizin bitmesine kadar konuşmayız" diye tepki verdi. Gerçek ne olursa olsun Schiffin ve diğer araştırmacıların yayınları sayesinde Roswell çok ilgi topladı. Örneğin, UFO crash at Roswell-Roswell'de "UFO Kazası" adlı kitaptan yapılan "Roswell" filmi çok canlı bir resim ortaya çıkardı: Watergate tipinde dört beş komutan, bilim adamları, süper casuslar ve bakanlar kurulu üyelerinin yönettiği bir gizemli operasyon için ameliyat masası üzerinde yatan bir uzaylı. Film iki önemli noktaya dikkat çekiyordu; birincisi dünyadışı ziyaretçilerin gelmesi ikincisi ise devlet gizemleri hakkında birilerinin aşırı korku vermesiydi.Belgesel bir gerçeğe benzemesiyle "Roswell" filmi, UFO'ları ve uzaylıları dünyaya getiren araçlar olarak ve dünya hükümetlerini de uzaylıların varlığını gizleyen güç olarak tanımlamakta.


Bir fincan tabağı da dünyaya düşmüş olamaz mı?

Öbür yanda ABD Hava Kuvvetleri, Eylül 1994'te yayımlanan "Roswell Raporu" ile o günkü hava balonunu bir zamanlar çok gizli olan bir deneyim programının parçası olarak tanımladı. Bu programın "Mogul Projesi" adını taşıdığını ve Rusya'nın nükleer bombalarla yaptıkları deneyimleri görebilmeyi amaçladığını iddia ettiler. 18 Eylül 1994 yılında "New York Times" bunun Roswell olayının uzun zamandır beklenen sonucu olarak birinci sayfada haber yaptı.Times, "Uzay Gemisi" hikayesini modern efsane olarak değerlendirmişti. Ama fincancılar ve gizleme iddiaları taraftarları, Hava Kuvvetleri'nin hesap vermesine rağmen hala ikna edilmemiş vaziyetteler. Roswell olayının her iki tarafındaki kanıtlar ne denli kesin? Gerçekte orada neler oldu? Oraya düşen abartılmış bir hava balonundan başka bir şey değilse bu masal neden hala sürüyor? Radyo astronomi sayesinde "Dünyadışı Zeka"yı bulmak için bilimsel araştırma projesi (SETİ), evreni başka uygarlıklarla paylaştığımız arayışının sonucudur.Hatta onların bizimle bağlantı kurmak istediklerine de inanılır. Ama mantık, uçan fincan tabaklarının buraya indiklerine izin vermez. Uzaylıların ortaya çıkmaları ise çok ciddi ama bir o kadar da uçuk bir iddiadır.


Ama ne olursa olsun Roswell olayı çok önemlidir.Belki Roswell sonuçta olgu olarak gerçektir. Bu konuyla ilgili altı kitap ve Mutual UFO Network (Uluslararası UFO'culardan oluşan bir grup) tarafından Roswell hakkında yazılmış çok yönlü raporlar var. Destekleyici belgeler, Hava Kuvvetleri raporları, çeşitli magazinler ve bir çok gazete haberi de işin cabası. Bir yanda da, UFO tanıkları ve UFO'ları kötüleyenler de var.Rosvvell olayı hakkında saatlerce süren video bantları yayınlandı, İnternet'de dosyalar bulunuyor. O zaman geriye Roswell'e gidip, ne olduğunu araştırmak ve oradakileri dinlemek kalıyor.


Roswell'liler zaten uzaya alışkındılar...


Baştan başlayalım: 1947'nin Roswell'i büyük bir çöl içinde bulunan ufak bir kasabaydı. Etrafında hektarlarca ekin yapılamayan kurak toprak ve bir zincir halkası gibi uzayan koyun çiftlikleri vardı. Kent merkezinin güney bölümünün sonunda "Roswell Ordu Hava Alanı" bulunuyordu, yani ağır savaş uçaklarının ve grubunun ana merkezi. Bu grup dünyada nükleer bombalarla çalışabilen ve onların kullanmasını bilen tek savaş grubudur. Roswell'in yaklaşık 100 mil batısında Alamogordo bulunur. Roswell olayından iki yıl önce burada ilk atom bombasının deneyi gerçekleşmiştir. Amerikan roketçiliğinin babası olan Robert H. Goddard Massachusetts'den Roswell'e taşınmış ve 1943'teki ölümünden kısa bir süre öncesine kadar 56 uçuş deneyimi düzenlemişti. Böylece Roswell'in dünyadaki bütün ülkelerden daha çok uzaya yakın olduğu söylenilebilir. Bütün ülkede yayılan 1947'deki uçan disk hikayesi burada da çok ilgi çekmişti. Şimdi anlatılanları dinleyelim;


Kim, neyi, ne kadar anlıyordu?
Çiftçi olan W.W. Brazel 5 Temmuz Cumartesi gecesi bir barda tesadüfen bir konuşmaya kulak misafiri olmuş ve sonradan yöresel basına şunları açıklamıştı; Bir gün kendi arazisinde kalıntılar bulmuş ve bunların uçan diske ait olup olmadığını merak etmişti. Umudu böyle olmasıydı. Çünkü böyle bir parça bulana ulusal bir gazete tarafından 3000 dolarlık bir ödül sözü verilmişti. Brazel parlayan bir metal parçasını Roswell'e götürüp oradaki bölge şerifine göstermişti. O da onu ordunun bir istihbarat memuruna vermişti ve bu memur daha sonra gelerek bütün geri kalan parçaları çiftlikten topladı. Binbaşı Jesse Marcel adlı bu askeri istihbarat memuru 200 dönüm arazide dağılmış parçalar halinde yayılı duran bu döküntülere benzer şeyleri hayatında görmemişti. Çok sayıda olmalarına rağmen o kadar hafiftiler ki Marcel bir yardımcısıyla birlikte hepsini toplayıp rahatlıkla arabasının arkasına doldurabildi. Brazel ise, bir gazete röportajında hepsinin toplamının 2.5 kilodan ağır olmadığına dair tahmin yürütüyordu. Marcel'in bulduğu döküntüleri tarif etmiş ama bu tarif o zamanki gazetelerin hiçbirinde yayınlanmamıştı. Ama şimdi şunları hatırlıyor: "Bulduğumuz madde benim bütün bildiğim uçak maddelerinin hiçbirine benzemiyordu." Bir gazeteciye ise şöyle dedi; "Parça, parça madenler gördüm ama çoğunluğu çok zor tarif edilebilen bir maddeydi, bazı parçalar gözenekliydi, aynı zamanda parşömene benzeyen maddeler de vardı. Onlar ince, uzun ve katıydılar ve aralarında en uzunu bir metre kadardı."

Uçan fincan tabağının medyatik doğumu! Texas Roswell ufo files: ufo gören masum köylü
8 Temmuz 1947 Salı günü basında, buluşun Walter G. Haut tarafından (Ordu Halkla İlişkiler Memuru) yöresel gazetelere ve radyo istasyonlarına duyurulduğu yayınlandı. Yörenin önemli gazetesi "Roswell Daily Record" manşet altında şu haber açıklandı; "RAAF Roswell bölgesindeki bir çiftlikte uçan bir fincan tabağı ele geçirilmiştir." İşte hikaye böyle başladı; Roswell askeri hava bölgesindeki 509. Bombardıman Grubu, bugün öğleden sonra bir uçan fincan tabağını ellerine geçirdiklerini resmen açıkladı. Kalıntılara "uçan fincan tabağı" ismini kimin verdiği haberden anlaşılmamaktadır." Haber gazetede çok doğal kullanılmıştı, sanki "Record" okuyucularına bu haberi garip olmayan bir konu gibi veriliyordu.Haberin devamında şunlar okunuyordu: "İstihbarat memuru aracı inceledikten sonra araç daha yüksek makamlara teslim edildi."

Gerçekten de Binbaşı Marcel kalan parçaları toplayıp uçakla Fort Worth'de bulunan General Roger M. Roney'e götürdü. General, Binbaşı Marcel'e ve basına kalıntıların düşmüş olan ve radar hedefi taşıyan bir hava balonuna ait olduğunu açıkladı.Ertesi gün normalden daha büyük bir manşetle aynı gazetede ''General Roney, Roswell uçan fincanı boşalttı'' diye bir başlık okunuyordu.